İnsan beyni, kapasitesinin yüzde 100’ünü kullanamadığı ve en önemlisi performansının borsa ile ölçülebildiğine dair senaryolara sık sık rastlıyoruz.

Günümüz teknolojileri aslında beynimizin en az yüzde 90’ını bütünsel entegre sistem ile vücudun enerjisinin yüzde 20’sini kullanarak ve dinlenme sürecinde dahi çalıştığını kanıtlıyor.

Zekanın etkin kullanımının göstergesi olarak borsayı karlı bir alan olarak pazarlama çabasına karşın deneyimleri dinlediğinizde kazanımlar sonrası kaybın önüne geçilemediği ... dünyanın en tehlikeli yapay ticaret sistemiyle karşı karşıyayız.

Matematiksel olarak açıklanan büyük kuramlar arasına girmesi için algoritmaların çoklu değişken yapıları ile yapay borsa zekasının önüne geçmek imkansızdır.

Matematik bilimi insan aklının yayılma alanı ve derinliğinin sınırı olmayan en büyük ortak değer olmasına karşın borsada başarılı olanların, beynini daha iyi kullandığı imajı reklamcıların birçok alanda olduğu üzere müşterilerini etkileme çabasıdır.

Borsa, ticaretin yapıldığı kurumsal alan olarak tanımlanmasını karşın asıl amacı şirketlere kaynak sağlaması, girişimcilere güvenilir yatırım ortamı ve ticaret odaklı insanların bir araya geldiği sanal ticaret sistemi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamanın ötesinde bir sistem her yönden değişkenleri olan ve sürekli gelişen dünyanın en acı tecrübelerinin biriktirdiği patlamaya hazır bir volkan!

Özellikle volkanik faaliyetlerin olduğu bölgeler, toprağın verimli olmasından dolayı volkanik tehlikeye rağmen yaşam alanları olarak tercih edilir. Yanardağlar kısa vadede büyük zararlara neden olsa da uzun vadede yeryüzünde en verimli alanların oluşmasını zemin hazırlar. Aslında borsa bu yapıyla benzerlik gösterse de radyoaktif volkan olarak daha iyi ifade edilebilir.

Borsanın tehlikesi, uzun vadeli ve insan ömrüne sığdırılamayan etkilerin yaşandığı güçlü ekonomiler üzerine kurulmuş bir yapıdır.

Bu yapıya herkes dahil olabildiği gibi ansızın kaybettiğiniz kazanımların yanı sıra borsa dalgalanmalarında gücün, sistemin içine saldığı ve sürekli kendini yenileyen stratejik virüsler ile daha derine çektiği ve dibe daldıkça işlem hacminin büyüklüğü ve basınç değişimleri sonrası borsadan çıkmaya çalıştığınızda vurgun yediğinizin farkına bile varamadığınız okyanusları anımsatır.

Özetle borsa, şirketlerin hisse alımı ile kar ve zarara ortak olduğunuz basit bir ticaret sistemi olarak kurgulanmadığı kesin, dünya ekonomisi, politika, yönetim, pazar payı gibi türev değişkenleri ile sürekli hareket halindendir.

Şirketlerin, borsa ile olan stratejileri ise işin boyutunu ve farklı değişkenleri tetikliyor. Ürün ve hizmetin değeri müşteriye ulaştığı an belirlenmediği, şirket geleceğini, öngörülerin belirlediği sanal bir sistemi çok zorlamamak gerektiği kanısındayım.

Sonuçta daha gerçekçi ve kanaatkar kazanımları olan bildiğiniz işi yapmayı ve tanıdığınız kişilerle ticari ortaklığın yanı sıra birikiminizin çeyreğini borsaya yatırabilirsiniz. Ancak arslan payını farklı ve fiili sahalarda yüksek riski göze alarak daha akıllı genç girişimler ile değerlendirmeniz, kendi bütçenize ve ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacağını savunuyorum.