Her ne kadar gazetenin sayfalarını genç bir kızın dantel titizliğinde işlemesekte, yine de Erzincan'ın en iyi gazetesini yaptığımıza inanıyoruz.
Basın ahlakı prensipleri içerisinde her haberin kelimesinden cümlesine kadar dikkat edip, yanlış anlaşılmalara neden olmamak için ince eleyip sık dokuyoruz.
Olumlu ya da olumsuz asla okurdan haber saklamamaya özen gösteriyoruz.
Gazetenin sayfalarında yer alan fotografların okurda ne gibi bir etki bırakabileceğini de asla aklımızdan çıkarmıyoruz.
Evet okurdan haber gizlemiyoruz.
Ancak Erzincan-Erzurum hattındaki savcılar haberi her saat başı değişkliğe uğradığı için aylık bir gazetede bu haberi vermenin bir mandığı yok diyoruz.
Eskiden köşe yazılarımda Erzincan ismini çok kullanırdım.
Hemen hemen tüm paragraflarımda Erzincan yazmanın mutluluğunu yaşardım.
Ancak ve lakin gazete yaptığımız bu şehrin ismini bundan böyle yazılarımda ondan fazla yazmama kararı aldım.
Her ne kadar Google'de sahiplerini bulamasamda Erzincan isminin tapusunun bende olmadığını öğrendim.
Evet.
Erzincan'ı sahiplenmek başka bir şey.
Ama ismine ambargo koymak, neredeyse nüfus kağıdında Erzincanlı yazmayanları şehre koymamak, hatta ve hatta vize uygulamaya kalkmak mantığı başka bir şey.
Erzincan, sadece "Erzincan coğrafyasında doğanların babasının malı mı geğil mi" tartışmaları sanırım Ali Kırca'nın Siyaset Meydanı'nda saatler sürecek uzun bir geyik muhabbetidir.
Ya da "Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar" hikayesidir.
Erzincan ismini bugünlerde çok yazmayacam.
Söz valah billah Erzincan konusunda kemale ermem için kendi kendime ambargo koyacam.
Erzincan dersimi çok çalışıp kendimi testlerden geçirecem.
Örneğin Fırıt'ın karşı kıyısına çimerek geçecek.
Ergan Dağı'nda anamın yufka açtığı tahta sofrayla kızak kayacam.
Ordu Caddesi'ni bir baştan bir başa bildiğim bütün duaları okuyak yürüyeceğim.
Girlevik'te hatıra fotosu çektirirken başıma buz saçağı düşüreceğim.
Tüm bu zorlu testlerden geçtikten sonra azar azar, alıştıra alıştıra Erzincan'ı yazmaya gayret edecem.
Yok yine bana Erzincan ismini yazma dayatmaları gelirse Malatya'nın Arapgir ilçesi'nden Erzincan'a Kemaliye ilçesinden kaçak girmeye çalışacağım.
Yakalanırsam bana Erzincan yasağı koyanlara
Diyeceğim ki onlara İstanbul'da işkence görüyorum bu şehre iltica ediyorum.
Yo...
Yine de
"Nayır" derlerse Cüneyt abim gibi.
O zaman da Kemaliye'nin karanlık kanyollarından Erzincan ovasına geçmeye çalışacağım.
Abooo
Erzincan ismini 10 kereden fazla yazmayacağım demiştim
Saydım 12 etmiş.
Erzincan'ın sahipleri kızarsa bana
Valah kalem seni parça parça kırarım.