Konusunda uzman bilim adamları Türkiye”nin zenginliklerini saymakla bitiremezken yurdum insanı neden sıkıntı çekiyor?
Uzman kişiler diyor ki; Türkiye su zengini, bor madeni zengini, genç nüfus zengini, vs. vs.
Bunun yanında bilim adamı olmamamıza rağmen tarihi ve kültürel zenginlikleri olan, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan, Ortadoğu ayağı olan coğrafyada bulunma şansına sahip bir ülkede yaşadığımızın hepimiz farkındayız.
Hiçbir özelliği olmayan ülkeler suni köyler, yaylalar, göletler, şellaler, hatta suni plajlar yaparak turizm canlandırmaya çalışırken biz neden elimizdeki doğal zenginlikleri değerlendirip tanıtamıyoruz? Her karış toprağı ayrı ayrı güzellik ve özellik taşıyan bir ülke neden bu güzellik ve özelliklerini dünyaya duyuramaz? Senenin 12 ayı turiste cazip gelecek özellikleri olan bir ülke nasıl bu kadar turist fakiri olabilir? Yaz turizmi, kış turizmi, tarih turizmi, inanç turizmi özelliklerine sahip yurdum topraklarından neden dünya hala bihaber? Sağlıkçılar balı, sütü, peyniri, zeytinyağını, defne sabununu, üzümü, narı bu kadar önemserken biz neden bunları yeterince gelire çeviremiyoruz? Zengin yöresel mutfaklar neden kendi yörelerine hapsolup kalıyor? Etlisi ile sütlüsü ile acısı ve tatlısı ile her damağa hitap edebilen mutfak kültürüne sahipken, bırakın kendi mutfağını yabancıya tanıtmayı, yerlisine bile unutturmaya çalışan başka bir ülke var mıdır acaba? Türkçe gibi dünyada kullanılan en zengin dili kullanma şansına sahip yurdum insanı kendi diline nasıl yabancılaştırılabilir?
Ya da tüm dünya bu zenginlikler ve güzelliklerden bizden daha çok haberdar da, senaryolarını bunun üstüne mi yazıyorlar? Yazdıkları bu senaryoda bizi başrol oyuncusu olarak gösterip aslında figüranlık mı yaptırıyorlar? Bu rolü kimimiz farkında olarak görev gibimi oynuyoruz, yoksa tamamımız bu senaryodan habersiz miyiz? Ne çok soru var cevaplandırılması gereken.
Cevabı net olan ise, bu kadar zenginliği, güzelliği, özelliği olan bir ülke ayakları üzerinde durmak için borca ve desteğe ihtiyaç duyuyorsa, insanı sıkıntı içinde yaşamaya çalışıyorsa,
bu zenginlikleri değerlendirip vatandaş refahına kullanmaya çalışan ve bunu başarabilen Türkiye sevdalısı bir idare konusunda zenginlik yok demektir. ‘Türkiye sevdamızdır’ demekle olmuyor bu sevda. Unutmayalım ki kuru kuruya bir sevda, sahip çıkılmayan bir sevda, farkında olmadan yaşanan bir sevda sözde sevdadır özde değildir.